Tek başıma doğaya nasıl yardım edebilirim?

DÜNYADAN HABERLER

70li yılların sonları…
Majuli’de büyük bir sel baskını yaşandı. Neredeyse hiç ağaç olmayan bölgede beliren güneş, adayı adeta cehenneme çevirerek yüzlerce sürüngen canlıyı telef etti. Özellikle sürüngenler saklanacak bir gölge, bir ağaç dahi bulamadıkları için öldüler. Kurak majuli toprakları üzerinde cansız yatan hayvanları gören 16 yaşındaki bir köylü çocuğu dizlerinin üzerine çökerek derin düşüncelere dalıp gitmişti.

Karşılaştığı bu sahnenin hayatını değiştirecek bir işaret olduğunu nereden bilebilirdi?

Kendine geldikten sonra köyün büyüklerine gidip “ya biz de bir gün bu yılanlar gibi ölürsek o zaman ne yapacağız” diye sorar ve yaşlılar da gülerek “ahmak olma bize öyle bir şey olmayacak, onlar içi tek çözüm bir ev ya da orman yapmak” diyerek 20 adet kadar bambu tohumu sıkıştırırlar eline. Harekete geçmek için sabırsızlanan bu köylü daha yetkin destek almak için orman müdürlüğüne giderek ağaçlandırma çalışması yapamaz mıyız diye sorar. Sorar sormasına da orman görevlileri alaylı bir şekilde “sen de biliyorsun ki burada hiçbir şey kolay yetişmez, çok istekliysen bambu dikebilirsin” deyip deyim yerindeyse sepetlerler genci. Her ne kadar ormancılar Jadav ile dalga geçseler de zaten onun tam olarak yapacağı şey de buydu. Bambu ağacı dikmek!

Jadav, ilk hamlesini yaşlıların verdiği 20 adet bambu tohumunu çorak majuli topraklarına gömerek gerçekleştirir. Etrafını çitle sarar ve uzunca bir süre gözü gibi bakar gelecekte sağlıklı tohumlar alırım umuduyla… Aklındaki tek hayal ise ağaçlar yeşerecek, kuşlar gelecek, hayvanlar koşturacak…

Bu umutlarla birbirinden farklı bir sürü ağaç dikmeye başlar artık. Her sabah daha erken kalkar, her gün daha fazla ağaç diker. Gün be gün… Yorulmadan, usanmadan… Toprağın kalitesini arttırmak için ilginç yollara dahi başvurur. Kırmızı toprak karıncaları bile getirir ektiği yerlere. Bazı günlerde de solucan gömer toprağa. Eğitimini de yarıda bırakmıştır. İnandığı amaç doğrultusunda ilerlerken bir gün bir de bakar ki, ilk ektiği bambu tohumları üzerinden nerdeyse 40 yıl geçmiş, artık kocaman, yemyeşil bir ormanı olmuş… Bu azmi gören civardaki insanlar da Jadav’ın inancıyla oluşan bu cennete Molai Sığınağı adını vermişler. (Molai Jadav’ın lababı oluyor. Assam dilinde orman demek.)

Yabani hayvanların göç yolu ve barınma alanı haline gelen Molai Sığınağıyla ilgili Jadav şunları söylüyor.

 “Her öğrenci eğitim öğretim hayatı boyunca en az iki adet ağaç yetiştirmeli. Eğer mezun olacakları zaman ağaçları hayatta değilse başarısız sayılıp diploma verilmemeli. Dünyanın mühendislerden önce ağaçlara ihtiyacı var”